EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ (Ali Kuruca)
Anayasamızda “Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır. Maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla, parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır” hükmü yer almaktadır.
Görece bu anayasa maddesi Türk vatandaşlarının eğitim hakkını yasal teminat altına almaktadır.
Ancak uygulamada gördüğümüz fırsat eşitsizlikleri, ne yazık ki bu teminatı zedelemektedir.
Gariban, zeki Anadolu çocukları Köy Enstitülerinde ve devamında Öğretmen Okullarında, oldukça donanımlı, uygulamalı ve özel ortamlarda okuyorken, sanki Türkiye’nin düşmanının yapmayacağı bir anlayışla bu okullar kapatılmıştır.
Bunun yerine, kapatılan köy okullarının öğrencileri ilçe/il merkezlerinin en mahrum okullarına taşınmaya başlanmıştır.
Bu arada maddî imkanlardan yoksun olanlar, liseye kadar, Parasız Yatılı Bölge Okullarında eğitim hayatına devam etmişlerdir. Buraya kadar her şey tamam gibi.
Ne zaman ki Anadolu, Sosyal Bilimler, Fen Liselerinin orta kısımları kapatıldı, işte o vakir gariban Anadolu çocuklarının önü kesilmiş oldu.
Sanki memlekette sadece imam-hatip okulları varmış gibi, onların orta kısmı açık, diğerleri yedi yıl ayrıcalıklı eğitim görme olanağından mahrum bırakıldı.
Olanağı olan hali vakti yerinde çocukların özel eğitim kurumlarında, özel ders kitapları ve fazladan etüt çalışmalarıyla devam ettiklerini düşündüğümüzde, gariban Anadolu çocuklarının önlerinin nasıl kesildiğini daha iyi anlayabiliriz. Bunun nesillerce devam ettiğini varsaydığımızda, zeki çocukların geri planda, diğerlerinin yönetim kadrolarında, inanılmaz bir fırsat eşitsizliğinin sonuçlarının, ülkemizin hak ettiği düzeye gelmesine nasıl engel olduğunu yaşayarak görüyoruz, görmeye de devam edeceğiz.
ÇÖZÜM İÇİN ÖNERİLER
1. Köy okulları açılmalı, 3 öğrenci olsa bile kapatılmamalıdır.
2. Okullar arasındaki olanakların eşitsizliği giderilmelidir.
3. 2 Yıl zorunlu okul öncesi
4 yıl ortaokul (Anadolu, Fen, Sosyal Bilimler ve Meslek Liselerinin bünyesinde ortaokul uygulaması devam etmeli)
3 yıl lise(lise eğitimi üç yıla düşürülmeli, dördüncü yıl sadece sınava hazırlık için değerlendirilmeli)
4. Öğretmen Liseleri yeniden açılmalı ve bölgenin olanaksızlıktan okuyamayan zeki çocuklarına kapılarını açmalıdır.
5. Öğretmen Liselerinde okuyan çocuklar ortaokuldan itibaren öğretmen olma bilinciyle yetiştirilip, ardından eğitim fakültelerine sınavsız gönderilmelidir.
Not: Daha uzun yazı yazmak isterim ama, sesimizi karar vericilere duyuramadığımızdan, şevkimiz kırılıyor.
Nesillerimizi kurtarmak, Atatürk’ün işaret ettiği uygar toplumların düzeyini yakalamak için eğitimi arzulanan yere getirmek zorundayız.
Ali Kuruca