Aziz Nicholas’tan Noel Baba’ya
Rivayet odur ki fakir bir baba ve 3 kızı varmış. Gel zaman, git zaman kızlar büyümüş ve evlilik çağları gelmiş. Ama maddi durumları hiç iyi olmadığı için evlenemiyorlarmış, bunu gören bir hayırsever gizlice bu kızlara yardım etmek istemiş. Bir gece evlerinin penceresinden altın dolu bir keseyi atmak için gitmiş ama pencereler kapalıymış. Altın dolu keseyi bacadan atıp kaçmış. Fakir aileye ilaç gibi gelen bu yardım sayesinde kızlardan birisi evlenebilmiş ve aile rahat yüzü görmüş. Daha sonra diğer kızlar içinde aynı şekilde yardım etmiş bu hayırsever.
İşte bu hikayemizde bacadan altın kesesini atan tanıdık bir sima. Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas. Peki kim Aziz Nicholas ve sade bir yaşam süren bir din adamından nasıl günümüzdeki noel ve yılbaşının simgesi olarak görülen haline geldi.
Patara’da tüccar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Nicholas, küçük yaştan itibaren dindar bir hayat sürmüş. Küçük yaşta ailesini kaybettikten sonra Myra Kenti’nin Psikoposu olan amcasının yanına yerleşmiş ve kendini kiliseye adamış. Amcası Kudüs’e hac amacıyla ziyarete gittiğinde kiliseyi ona emanet etmiş ama Kudüs’ten geri dönemeyerek orada vefat etmiş. Nicholas, kilisenin başına kalıcı olarak geçmek için küçük olsa da kader onun yüzüne gülmüş. Rahipler kimin psikopos olacağında anlaşamadıkları bir gün, “kapıdan giren ilk Hristiyan kim olursa o seçilsin” diye karar almışlar. Nicholas şans eseri kiliseye giren ilk kişi olmuş ve o dönemde bölge Hristiyanları için önemli bir merkez olan Myra’nın Psikoposu olarak seçilmiş. Hristiyanlığın yasak olduğu 300’lü yılların başında bazı zorluklarla bu görevi sürdüren Nicholas, Hristiyanlığın, Roma İmparatorluğu tarafından serbest bırakılıp, devlet dini olarak görülmeye başlandığı 320’li yıllardan sonra popülerliğini oldukça arttırmış.
Yaptığı yardımlarla ve dini çalışmalarla tanınan Nicholas, denizcilerin koruyucusu olarak da görülen birisi. Efsanelere göre Kudüs’e yaptığı yolculuklarda hayatını kaybeden bazı denizcileri hayata döndürdüğü söylenegelmiş. Çocuklara da hediye vermeyi çok sevdiği bilinen, denizcilerin koruyucusu, fakirlerin, ailelerin kurtarıcısı Nicholas’ın ünü Hristiyanlığın hızla yayıldığı 4. yüzyılda iyice yayılmış. Özellikle Ortodoksların ayinlerinde mutlaka andıkları Aziz Nicholas’a Katolikler ve Protestanlar da saygı duyar.
Peki bu sade ve mütevazi yaşayan din adamı nasıl oldu da geyikleriyle uçan, bacadan girip çoraplara hediyeler bırakan bir simaya büründü.
Şimdi biraz uzak diyarlara gidelim, İskandinav Mitolojisi’ndeki figürlerden Thor, kızağıyla gökyüzünde uçması, çocuklara yardımları, şakacılığı , uzun sakalıyla bilinir. Tanrı Odin’de insanlara yardımları, gökyüzünde uçması, çocukların çizmelerine hediyelere getirmesi, bacalardan girmesi gibi özellikleriyle ön plana çıkar. İskandinav haklarının kutladığı St. Martin Günü’nde, Aziz Martin çocuklara bacalardan hediyeler getirir ve çoraplarına bırakır.
Anadolulu bir hayırsever mütevazi din adamından günümüzdeki Noel Baba Kültü’ne yolculukta, İskandinav inanışlarındaki unsurlar etkili olmuştur. Hristiyanlık yayıldıkça Aziz Nicholas’ı benimseyen toplumlar ona yeni özellikler eklemiş, yeni efsaneler yaratmış ve eklektik bir biçimde Noel Baba figürü günümüze kadar gelmiştir. 19. Yüzyılda çizilen karikatürlerle ve yılbaşı için reklamlarda kullanılan 1 numaralı figür olmasıyla insanların gördüğü Noel Baba figürü son halini almıştır.
Uzun lafın kısası Anadolulu mütevazı ve hayırsever bir Aziz olan Nicholas, yüzyıllar içinde başta İskandinav halkları olmak üzere çeşitli halklar tarafından eklenen özellikleriyle eklektik bir biçimde günümüzdeki Noel Baba’ya dönüşmüştür.