Müfredat

Müfredat meselesi bizim zamanımızdan çalmaya devam ediyor.

Müfredattan herhangi bir beklentisi olan varsa şöyle bir geriye yaslansın. Ona diyeceklerim var.

1992, 2000, 2005, 2013, 2018, 2024 bu yıllar Türkiye’de müfredat değişikliği yapılan yıllar. Benim bir sonraki müfredat değişikliği yılı tahminim 2029. 

AKP döneminin değişikliklerine bir göz atarak başlayalım.

2005, Bakan Hüseyin Çelik, Sloganlar: Ezberciliğe son. Öğrenci merkezli çağdaş müfredat. Yoğun bilgi aktarımına paydos. Günlük hayatta kullanılacak bilgiler.

2013, Bakan Nabi Avcı, Sloganlar: Az ve öz öğrenecekler. Sadeleştirilerek içerikler azaltıldı.

2018, Bakan İsmet Yılmaz, Sloganlar: Sade ve anlaşılır müfredat. Yeterlilikler ve Beceriler temelli yaklaşım. “Değerler ve değer eğitimi ana odak”. Açık uçlu soru hedefi

2024, Bakan Yusuf Tekin bu konuda yorum bile yapmayacağım.

Bizim ülkemizde müfredat çok konuşuluyor ve çok değiştiriliyor. Ama müfredatın değiştirilme yöntemi hep aynı kalıyor. Fikirleri dikkati alınmayan öğretmen sürecin sonunda müfredatla karşılaşıyor. Sonra hızlı biçimde her ilçeden bir öğretmen konu hakkında bilgilendiriliyor. Sonra da o öğretmen diğer öğretmenleri. Hep yeni bir model ve güzel bir sloganla yola çıkılıyor. Sözde anlayış değişikliğiyle birlikte köklü değişiklikler de geliyor. Sonra aynı hükümetin içinden farklı bir bakan gelip bu anlayışı reddediyor. Benim kanaatimce bu müfredat da diğerleri gibi ölü doğmuştur. Bununla da harikalar yaratamayacağız. Öğretmeni ve diğer paydaşları sürecin dışında tuttuğunuz bu müfredat değişiklikleri kabul edilemez. Çok fazla konuşmaya da lüzum yoktur. Bilimsel bir anlayıştan uzak ve tüm paydaşlarla istişare sağlanmadan yapılan bu değişiklikler bu sürecin dışından fikirlerini beyan etmek zorunda kalan tüm paydaşlar için ancak bir vakit kaybıdır.

Sorun müfredatlarda değil sorun hükümetlerin eğitim politikalarının bilimsel anlayıştan, felsefi temellendirmeden, paydaşlarla istişare kültüründen uzak olması. Barış Manço’nun da dediği gibi :

Ali yazar Veli bozar. (Bakanlar)
Küp suyunu çeker azar azar. (Derslerin içerikleri)
Üzülmüşüm neye yarar? (Eğitimciler ve eğitimin paydaşları)
Keskin sirke küpüne zarar. (Kim olduğunu bilirsin sen- Memleket)