Öğretmenlik Meslek Kanunu Meselesi

Öncelikle tüm öğretmen arkadaşlarımı “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi” tam metnini okumaya davet ediyorum. Hakkımızda çıkacak olan kanun neymiş bir görelim. Ayrıca yıllardır yürürlükte olan meslek kanunlarından “Avukatlık Meslek Kanunu”,  “Hemşirelik Kanunu”, “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu”, ve “Türk Tabipleri Birliği Kanunu” gibi kanunlarla da  karşılaştırma yapmakta büyük bir fayda görüyorum.

İlk olarak mesleğe kabul aşamasında Avukatlık Meslek Kanunu ve Hemşirelik meslek kanunundaki hükümlere göz atacak olursak:

Öğretmenlik meslek kanununda ise bu hükümler şu şekildedir:

Kanun teklifindeki bu maddede eğitim fakültesi adının burada hiç yer almaması dikkat çekicidir. Öğretmenlik mesleğine kaynak olacak tek fakülte eğitim fakültesi olmalıydı. Hazırlık eğitiminin Akademiye devredilmiş olması da eğitim fakültelerinin varlığını anlamsız kılmaktadır.

Kanunda yer alan sözleşmeli öğretmenlikte istihdam öğretmenlik mesleğinde güvencesizleşmeye doğru gidişten vazgeçilmediğini gösteriyor.

Bu kanunla ücretli öğretmenlik uygulamasından da tamamen vazgeçilmeliydi. Maalesef öyle bir ibare de yok.

Mondros 7. Maddeyle bu metnin 34. Maddesi benzer mantıkla yazılmıştır. Çok suistimal edilmeye açıktır. İşte o madde:

Öğretmenlik mesleğinde kariyer bölümünde öğretmenlerin lisansüstü eğitimlerinin hiç dikkate alınmamış olması önemli bir eksiklik. Millî Eğitim Bakanlığı kuracağı Akademiyle hem lisans hem de lisansüstü eğitim yapmayı mı planlıyor anlaması zor. Akademi fakülte mi enstitü mü yoksa bakanlığın bir birimi midir nedir ?

Öğretmenlik meslek kanunu teklifi metninde eğitim denetmenleri hakkında herhangi bir madde bulunmamaktadır. Denetmen ya da müfettiş adı 34. Madde dışında hiçbir yerde yer almamaktadır.  Öğretmenlik meslek kanununda bu konunun da detaylı olarak ele alınması gerekiyordu.

Bir kereye mahsus 20 yılını tamamlayanların başöğretmen olacak olması da ayrı bir adaletsizliktir. 18. yılında uzman öğretmen olmuş bir öğretmen 20 yılı doldurmadığından 28. yılını bekleyecek başöğretmen olmak için. Yapmış olmak için bir kanun yapmayın yazıktır, günahtır.

Özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerle ilgili de herhangi bir madde bulunmamaktadır. Bence “Öğretmenler hiçbir eğitim kurumunda kamudaki en düşük öğretmen maaşından daha düşük ücretle çalıştırılmamalıdır.” İbaresi bu kanunda yer almalıydı.

Öğretmen adaylarına ilişkin mali ve sosyal hükümler maddesine göre akademiye alınacak öğretmenlerin asgari ücretten daha düşük ücretle akademide eğitimde olacaklar. Bu da meslek onuruna aykırıdır kabul edilemez.

Sendikalar bu konuda sınıfta kalmıştır. Maalesef rotasyon kalksın ve uzman öğretmenlik 5 yıla düşsün yok efendim sınavsız olsun diye diye odaktan uzaklaştılar. Bu metin maalesef bu mecliste bu hükümetle kabul edilir. Fakat bu metinden öğretmenlik meslek kanunu filan olmaz. Öğretmenlik meslek kanunu camia için bir fırsattı ve maalesef fırsat kaçtı.